Sinemada Müziğin Önemi...
« - : 22-10-2003, 16:44:43 PM »
--------------------------------------------------------------------------------
çoğu otorite bunu der..sinemaya can veren iki unsurun müzik ve fotoğraf olduğu konusu..
bence de doğrudur..fotoğraf konusunda pek bişey söyliyemiycem..bilgim yok diyebilirim..
müzik gerçekten de önemli bir unsur..
bazen kullanılmaması bile ayrı bir değer verir filme..bunu örneğin Haneke filmlerinde sıkça görürüz..
yüzyılın sinema seyircisi kabaca da olsa filmde nerelerde müzik gireceği hakkında yorum yapabilir filmi izlerken..fakat yönetmenin buna tezat olarak müziği özellikle kullanmaması da ayrı bir ilgi çekme yöntemidir..sessizlik iyice artar..aşırı sesten nasıl rahatsız oluyorsak,sessizlikten da o derece rahatsız olmaya başlarız..insan sesi bize tehlikeli gelmeye başlar..konuşma sesi..öksürük sesi..hatta nefes sesi..bunlara odaklanırız..ve beklediğimiz o müzik bazen bir türlü girmez..
dogma manifestosunda müzik reddedilir..sadece filmdeki karakterlerin icra ettiği müzik kabul edilebilir niteliktedir..bunun dışında müzik kullanımı filmi yapaylaştırır,bir müsamereye çevirir derler..belki kendi çapında doğru bir yaklaşımdır..fakat sinemanın temellerini oynatması mümkün görünen bu felsefeye her yönetmen öyle kolay kolay yaklaşamaz..zira müzik ,katersis dediğimiz şeyi en kısa yoldan sağlar..evet,bu noktadan baktığımızda,dogma yönetmenlerinin ve dogma dışı bazı yönetmenlerin neden ısrarla müzik kullanımı konusunda çok seçici ve yüksek bir zevk sahibi olduğunu anlamak biraz daha kolaylaşır..bu yönetmenler,seyircinin bu şekilde avuç içine alınmasına karşıdır,bunu basitlik olarak görürler..öte yandan müziği iliğini sökene kadar kullanan diğer grupta da büyük yönetmenler yok değildir..bu yönetmenler ise amaçlarını her yerde zaten bağıra bağıra söylerler..seyirciyi filmin içine en tez zamanda sokabilmek..
bu sorunsal,sonunda,sanat sineması ve piyasa sineması tartışmasına kadar uzanır..
zamanla sinemanın alacağı şekiller üzerinde durulurken,müziğin yeri ne olacak sorusu da zihinlerde önemli bir yer işgal eder..bu şimdiden kestirmek zor..fakat daha genel bir soru sorulabilir..
sanat sineması ve piyasa sineması arasındaki bu mücadele,hep bu şekilde sürecek mi?yoksa iki sektör net sınırlarla birbirinden ayrılacak mı?
benim fikrim ikincisinden yana..zamanla iki tip sinema birbirinden net bir şekilde ayrılacak..polemikler biraz da olsa azalacak..herkes çektiği filmi neden çektiğini,izleyenler ise neden izlediğini gizlemeyecek artık..